Hangi masal kahramanı olmak isterdin ?

by - 17:41

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken der ve başlarım. Hayat bir masal olsun istermiydiniz. Yakışıklı bir prens, güzeller güzeli bir prenses. Olağan üstü bir zenginlik, güzel ayakkabılar, elbiseler, mücevherler. Tutkulu mu tutkulu bir aşkkk. Ve tabikide kötü mü kötü, cadı mı cadı bir kötü kraliçe... Her zaman masallar mutlu sonla bitmez miydi? Bize anlatılanlar hep öyle değil miydi? Kırmızı başlıklı kızı kurttan kurtaran cesur oduncu. Uyuyan güzel'i tutkulu öpücüğüyle güzellik uykusundan uyandıran prens. Külkedisini şehir şehir dolaşıp, her kıza ayakkabıyı denettirip, en sonunda bulan prens. Pamuk prensesin zehirli elmayı yemesinden sonra bayılıp, derin ve uzun bir uykuya dalması ve yine yakışıklı prensimizin tutkulu öpücüğüyle kurtarılması... Bizler bu sonları mutlu, güzel, aşk dolu masallarla büyüdük. Küçükken hep külkedisi yada pamuk prenses olmak isterdim. Bir gün beyaz atlı prensim gelicekti ve beni öpüp kurtarıcaktı. Ama gelmedi... Şerefsiz prens neden gelmedin. Zaten bana gelecek olan prensten de pek bir beklentim yok. Recep ivedik falan gelir bana oda öpmesin beni zaten. Bir ömür uyumaya razıyım. Küçükken hep her şey mutlu sonla biter diye düşünürdüm. Hayatta hiç kötülükler olmazdı. Kötülük yapan en sonunda cezasını bulurdu ve iyi olan insanlar mutlu mesut yaşarlardı. Ne yazık ki işlerin öyle yürümediğini büyüdükçe anladım. Her geçen gün biraz daha fazla anlamaya, ümidimi kaybetmeye devam ediyorum. Şuan da düşünüyorum da hayat bir masal olsa ben hangi masal kahramanı olmak isterdim. Heralde uyuyan güzel olmak istemezdim. Gerçek sonunu az çok hepimiz biliyoruz ama ben tekrardan hatırlatayım. Uyuyan güzel masalımızın iki farklı bilinen gerçek sonu vardır. Kahin tarafından uyarılmasına rağmen prenses parmağına zehirli iğnenin batmasından sonra bitkisel hayata girer. Uyuyan güzel sarayda tek başına terk edilir. Sonra prens çıkagelir. Bizim uyuyan güzelimizi görür. Dünyalar güzeli prensesimize tecavüz eder ve gider. Uyuyan güzel ikizlere hamile kalır ve doğurur. İkizlerden biri annesinin parmağını emer ve parmağındaki zehri çıkarır. Böylece uyuyan güzelimiz uyanır. Uyandığı zaman ikiz çocukları vardır ve ortalıkta prens mirens yoktur. Diğer bir versiyonuna gelirsek. Kızının öldüğünü düşünen Kral kızını bir şatoya hapsederek sefere gider. Hayır yani kızın öldüğünü düşünüyorsan niye şatoya hapsediyorsun ki? Neyse kral seferden dödüğünde kızının aslında ölmediğini sonsuz bir uykuya daldığını farkeder. Şerefsiz kral uyuyan kızına tecavüz eder ve uyuyan güzel babasından ikizlere hamile kalır ve doğurur. İkizlerin uyuyan güzelden olduğunu öğrenen kraliçe ikizleri krala yedirmenin planlarını yapar. Bu planları öğrenen kral, kraliçeyi diri diri yakarak öldürür. Ne acıklı bir sondur bu yahu, uyuyan güzel anlıyacağınız her iki sonda da Fatmagül olmuş. Garibim, çilekeş uyuyan güzel. Zaten kırmızı başlıklı kız desen kurt yedi, telef oldu kız. Ama bak sen bizim pamuğa aldı sonunda prensini de intikamını da. Durun hemen anlatıyorum. Bizim pamuk prensesin aslında gerçek hikayede ismi Freyja'dır. Freyja iskandinav mitolojisinde aşkın ve cinselliğin tanrıçasıydı. Mitolojideki hikayeye göre; Alfrigg, Berling, Grerr ve Dvolin isminde dört cüce muhteşem bir gerdanlık yaparlar. Freyja bu gerdanlığı alabilmek için cücelerle bir pazarlık yapar. Pazarlık sonucu cücelerle bir gece geçirmeye karar verir. Grimm kardeşler bu hikayeden etkilenerek Pamuk prenses ve yedi cüceleri yazarlar. Anger, Averice, Envy, Gluttony, Lust, Pride ve Sloth. Yani öfke, açgözlülük, kıskançlık, oburluk, şehvet, gurur ve tembellik. Bunlar Dante’nin ilahi komedyasında cennete giden yolda arınılması gereken yedi ölümcül günahın isimleriydi. Grimm kardeşler yedi cüceye bu isimleri vermişlerdi. Pamuk prenses yedi cücelerin evine girince masada yedi tane tabak görür ve her tabaktan bir kaşık yemek alır ve yer. Bu onun her günahtan tek tek tatmasını ve bundan aldığı hazla kendinden geçerek uykuya dalmasını anlatır. Yani bizim pamuk aslında orospuymuş ya. Hikayenin sonunda prens gelir pamuk prensesi öperek uyandırır. Prensle Pamuk prenses evlenmeye karar verirler. Düğünlerine kötü kraliçeyide çağırırlar. Kızgın demirden yapılmış ayakkabıyı giydirirler ve ölene kadar zorla dans ettirirler. Pamuk prenses aslında pornografik bir hikayedir. Ve hiçte öyle masum, saf, iyi kalpli bir prenseste değildir. Olan uyuyan güzelime oldu garibim. Bizim sindirella' da pamuk kadar olmasa da intikamını aldı. Üvey kız kardeşleri ayaklarını keserek ayakkabının içine girmeye çalışrken, sindirellanın kankisi kuşlar bunu prense söylerler. Prenste gerçeği öğrenir sonra sindirella'ya ayakkabıyı giydirir ve evlenirler. Kuşlarda üvey kız kardeşlerin gözlerini oyarak kör ederler. Üvey kardeşler hem kör hemde ayak parmakları kesik bir şekilde sefalet içinde dilencilik yaparak yaşamaya devam ederler. Sindirella da şatoda misler gibi hayatını yaşar. Ben galiba Sindirella olmak isterdim hem kaptı yakışıklı prensi hemde aldı intikamını. Peki ya sen hangi masal kahramanı olmak isterdin?

You May Also Like

0 yorum